1 Ekim 2014 Çarşamba

American Psycho


Amerikan Sapığı, Bret Easton Ellis’ın aynı adlı kitabından Mary Harron ve Guinevere Turner birlikteliği ile sinemaya uyarlanmış, yeni çağın gelişini tekinsiz bir korkuyla bekleyen başarılı bir toplum eleştirisi.


Filmin sanat yönetimi, kullanılan her detayla çok başarılı bir 80ler portresi çiziyor. 80’li yılların atmosferinde değer verilen olgular Patrick Bateman’ın günlük rutini ile somutlanıyor. Öyle ki, 27 yaşında Harward mezunu bu genç adamın hayatını pahalı giysiler, iyi bir saç kesimi, Wall Street’da bir iş, sarışın modeller, renkli seks fantazileri, pahalı restoranlar oluşturuyor. Fakat  Patrick’in sağlıklı olmayan duygu dünyası filmi bir korku ütopyasına yaklaştırarak konuya Amerikan Sapığı ismi ile atılmak istenen düğümü atıyor.


Onlarca insanı (sıklıkla kadınlar) gözünü kırpmadan, sevdiği müzikler eşliğinde öldüren eğitimli, iyi bir işi ve hatta bir nişanlısı olan bu adam, toplumun çığrından çıkmış anti kahramanı olarak yeni sorular sorduruyor.


Filmin düğümünü Patrick Bateman’ın avukatı ile yaptığı konuşmada çözdüğünü zanneden izleyici, finaldeki iç monologla yeni bir düğümle daha yüzleşmeye itiliyor. Patrick Bateman bu cinayetleri gerçekten işledi mi yoksa hepsi psikolojik sorunları olan bir adamın seri katil fantazileri miydi?


Elbette burada önemli olan sanatsal ve toplumsal kaygı bu ve benzeri sorular sormak. Amerikan Sapığı ve benzer örneklerdeki çaba, cevap bulmaktan ziyade dönüşen toplumsal alışkanlıklara, insanın toplum içindeki konumuna ve yaşamın kırılgan duraklarına karşı sorgulayan gözlüklerimizle bakma fikri yaratmak.


Amerikan Sapığı’nda Christian Bale’in oyunculuğuna da değinmemek olmaz. Müthiş bir iş çıkaran İngiliz oyuncu Amerikan aksanını ve Patrick Bateman karakterini ustalıkla taşıyor.

Keyifli seyirler.

Filmin Künyesi Filmin Adı: American Psycho Yönetmen: Mary Harron
Senaryo: Bret Easton Harris, Mary Harron Oyuncular: Christian Bale, Jared Leto, Justin Theroux, Josh Lucas Yapım: 2000

17 Mart 2014 Pazartesi

Koltuk


Koltuk filmini, 12. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde izledim. Film, oyuncu olarak tanıdığımız Meltem Parlak’ın ilk yönetmenlik denemesi. Parlak, yönetmenliğin yanında filmin senaryosunu yazıp birde baş rolünde oynamış.

Koltuk için, her yönüyle kadın eli değmiş bir film diyebiliriz. Bunu filmin konusundan, anlattığı öykünün taşıdığı kaygıdan, müziğinden, diyaloglarından anlamak mümkün. “Koltuk” hikayede, hem Meryem’in evliliği kötüye gitmeye başladığından beri evde bir nevi ikinci ev durumunda bulunan kocasının“kirli” koltuğuna, hem de psikolog odasında Meryem’in oturduğu yeni bir hayata (yeni ev) kapı açan terapi koltuğuna işaret ediyor.

Filmde kocası tarafından aldatılmış, boşanma sürecindeki bir kadının hikayesi anlatılıyor. Biz de hikayeye, Meryem’in terapi seansları ile şahitlik ediyoruz. Meryem kırılgan bir kadın ve henüz yalnız kalmaya hazır değil. Boşanmayı bir tür “mutlak yalnızlık” olarak görüyor. Böylece toplumun, boşanmış kadın için çizdiği şablonu kabul etmiş oluyor. Bir seansta psikologunun nasılsın sorusuna “Dulum” diye cevap vermesi bu yaygın ön kabulün esprili bir örneğiydi.


Seanslar sırasında Meryem’in, çocukluğundan beri hep “korunma ihtiyacı” duyduğunu öğreniyoruz. Babasının şakayla karışık dövülecek adam var mı diye sorması onu rahatlatıyor. Fakat yetişkin olduğunda babası, dövülmesi gerektiğini düşündüğü hiçbir adamı dövmeyince bu kırılgan isteği gerçeklerle buluşuyor. Eşinin onu aldatması da korunma ihtiyacının yarattığı evcil huzuru yerle bir ediyor.

Meryem’in yalnızlığını gidermek için flörtleşmeyi seçtiği ilk kişi de tahmin edilebileceği üzere psikologu oluyor. Filmde bu flörtleşme mizanseni bir hayli keyifli yaratılmış. Özellikle Meryem’in Amerika’dan verdiği hasta doktor ilişkisi örneği görülmeye değerdi.

Meltem Parlak yalın ve samimi oynamış. İrfan Kangı ise Parlak’ın yanında inandırıcılıktan biraz uzak kalmış.


Parlak, filmin senaryosunu 3 ay gibi bir sürede yazmış. Filmini de 4 günde çekmiş. Ben senaryonun kadın dünyasına muzip yaklaşımını ve gerçekçi diyaloglarını sevdim. Filmin pek çok yerinde kahkahayla karışık güldüm.


Koltuk, bir “ilk film” olarak hiç fena sayılmaz. Yüzünüzden tebessümün eksik olmayacağı bir film. Meltem Parlak’ın yeni projeleri için takipte olacağım.

İyi seyirler dilerim.



Filmin Künyesi

Filmin Adı: Koltuk
Yönetmen:
Meltem Parlak
Senaryo:
Meltem Parlak
Oyuncular:
Meltem Parlak, İrfan Kangı
Yapım:
2013

19 Ocak 2014 Pazar

American Hustle

Altın Küre’den 3 ödülle dönen American Hustle(Düzenbaz), 10 dalda adaylık alarak Oscar yarışındaki iddiasını kanıtlamış bir kara komedi olarak karşımızda. Yönetmen koltuğunda en son Silver Linings Playbook ile karşımıza çıkan David O. Russell oturuyor.

Film; politikacıların, iş adamlarının, mafyanın içinde olduğu 1978 tarihli bir FBI operasyonunu konu alıyor. David O. Russell gerçek olaylara dayanan bu hikâyeyi sinemanın ona verdiği yetkiye dayanarak kurgusu, müziği, oyunculukları, sanat yönetimi, kostümleri ile temposu yüksek ve başarılı bir seyirliğe dönüştürmüş.
American Hustle’ın karakterlerini, profesyonel düzenbaz Irving Rosenfeld(Christian Bale), yeni bir hayat arayışındaki Sydney Prosser(Amy Adams), kaçık FBI ajanı Richie DiMaso(Bradley Cooper) ve başı tırnaklarıyla dertte olan nevrotik ev kadını Rosalyn Rosenfeld(Jennifer Lawrence) oluşturuyor. Dört ismin de oyunculukları ayrı ayrı takdiri hak ediyor.
Russell, hayatta kalma üzerine bir film yapmış. Vurguladığı temel düşünce ise “Hayatta kalmak sonu gelmeyen bir mücadeledir.” Dört karakterin de hayatla ve kendileriyle bir dertleri var. Irving, henüz çocukken cam kırarak ilk adımlarını attığı düzenbazlığı kredi dolandırıcılığı, sahte sanat eseri ticareti gibi işlerle sürdürmeyi seçmiş. Film boyunca bu hayatta kalma mücadelesi mizah ögeleriyle güçlendirilmiş bir akışla işleniyor. Bir başka önerme de Amy Adams’ın dudaklarından çarpıcı bir şekilde duyduğumuz “İnsan, inanmak istediğine inanır.” Öyle ki, Irving ve Sydney finalde başka bir varoluş mümkün diyerek düzenbazlığa veda ediyorlar.

Filmin,  Irving’in takma saçıyla kelini saklamaya çalıştığı sahne ile açılması izlenmek üzere olunan hikâyeye çok uygun bir giriş olmuş. Kostüm tercihlerine de değinmemek olmaz elbette. Düzenbaz, kostüm seçimlerindeki başarı ile bu daldaki Oscar heykelciğini kimseye bırakmayacakmış gibi görünüyor. Filmin sürprizi ise konuk oyuncu olarak karşımıza çıkan Robert De Niro.
American Hustle, 2 saati biraz aşan süresine rağmen düşmeyen temposu ve oyuncuların güçlü kompozisyonları sayesinde izleyiciyi yormayan bir yapım. Mart’taki Oscar yarışında neler yapacağını merakla bekliyorum.

Keyifli seyirler.



Filmin Künyesi
Filmin Adı: American Hustle
Yönetmen:
David O. Russell
Senaryo:
Eric Warren Singer, David O. Russell
Oyuncular:
Christian Bale, Amy Adams, Bradley Cooper, Jennifer Lawrence
Yapım:
2013